Obezite İle Reflü Arasında Bağlantı Var Mıdır?

Obezite İle Reflü Arasında Bağlantı Var Mıdır?

Obezite İle Reflü Arasında Bağlantı Var Mıdır?

Obezite rahatsızlığına sahip olan kişilerin mideye yönelik şikayetleri genel anlamda daha fazladır. Reflü hastalığının yarattığı şikayetler yapılan araştırmalara göre obezite rahatsızlığına sahip olan kişilerde de sıklıkla kendini göstermektedir. Bunun temel nedeni olarak reflünün oluşumunda midede görülen deformasyonların obez kişilerde hastalık seyrine bağlı olarak sıklıkla görülmesidir. Reflü, mide içindeki salgıların yemek borusuna çeşitli nedenlerle geri çıkması ve bunun sonucunda boğazda hissedilen şiddetli yanmanın en yaygın şikayet  olarak görüldüğü bir hastalıktır. Sigara ve alkol kullanımı, yağlı yiyeceklerin sıkça tüketilmesi, asitli içecekler, pişirmede kızartma yönteminin çok tercih edilmesi, aşırı kafein tüketimi ve gebelik reflüye neden olan başlıca sebeplerdir. Gebelik dışındaki tüm etmenler reflü oluşumunun yanı sıra obeziteye de kapı açan nedenler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumda reflü ve obezite arasındaki bağlantının ilk adımı olarak tüketim alışkanlıklarında görülen benzerlikler olarak durum ifade edilebilmektedir. Bu ortaklaşma hastalıkların tedavi süreçlerini birbirine benzer kılmaktadır.

Obezite ve Reflünün Sebepleri ve Tedavileri Birbirine Benzer mi?

Obezitede aşırı kilo artışının en temel sebebi bol kalorili besinlerin tüketilmesidir. Bu besinlerden çoğu reflü hastalığına neden olan temel gıdalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumda obezite ve reflü birbiri ile tam bağlantılı hastalıklar olarak ifade edilmesi doğru olmasada bir bakıma oluşumları açısından bağlantılı oldukları net bir şekilde ortadadır. Ayrıca reflü tedavisinde çoğunlukla ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Reflü tedavisi için kullanılan ilaçlarda ise mide asidinin kontrol altına alınması öncelikli hedeftir. Obezite rahatsızlığı mideye yönelik karın içi basıncı arttırarak, reflüye yönelik şikayetlerin daha şiddetli bir şekilde görülmesine neden olmaktadır. Ayrıca reflü rahatsızlığı olan kişilerin kilo vermeleri, bu basıncın oluşturduğu şikayetlerden hastanın kurtulması için tavsiye edilmektedir. Çünkü reflü sadece ilaç tedavisi ile değil aynı anda yaşam tarzında yapılacak değişiklikler ile de tedavi edilecek bir hastalıktır. İki hastalığın tedavisinde de yapılması gereken yaşam tarzındaki değişikliklerin başında beslenme programlarında hazırlanacak düzenlemeler gelmektedir. Tedaviye destek olan bu değişim tabi sadece reflüyü değil obezite sorunu olan kişilerinde tedavisinde çok büyük önem arz etmesinden dolayı iki hastalık arasındaki bağlantıda ortak bir başlık daha açılmasına neden olmaktadır.

İki Rahatsızlığın Ortak Çözümü Var mıdır?

Obezite tedavisinde ilaç kullanımının yetersiz kaldığı durumlarda ve vücutta başka hastalıkların da baş göstermesi durumunda cerrahi müdahale kaçınılmazdır. Obezite cerrahisinde en çok tercih edilen yöntem olan mide küçültme ameliyatı reflü hastalığına sahip kişilerin de büyük ölçüde sorunlarına cevap vermektedir. Cerrahi müdahale sonrası süreçler ise bu iki hastalığı birbiriyle en çok ortaklaştıran çözümleri içermektedir. Beslenme programlarında mideyi yormamak adına sık sık ancak azar azar yemek yeme durumu odak noktası olmalıdır. Ayrıca her iki rahatsızlıkta da yağlı yiyecekler tamamen beslenme programlarından çıkarılmalıdır. Tedavi süreçlerinde az yağda pişirilmiş yada haşlama yöntemi ile pişirilmiş et tüketimi oldukça önemlidir. Çünkü programların temel uzlaştığı nokta az kalori (yağlı besinler yüksek kalori içermektedir) yüksek protein anlayışına dayanmaktadır. Beslenme programında yapılan değişimler genelde hazımsızlık sorununun çözülmesini sağlayarak reflü şikayetlerinin azalmasını sağlamaktadır. Tüm bunların yanı sıra iki rahatsızlığın tedavi sürecinde de alkol kullanımından uzak durulmalıdır. İyi hazırlanmış bir beslenme programı ile vücudu zorlamayan hafif egzersizler, hem genel sağlık durumunu etkileyerek reflü şikayetlerinin azaltılmasına hem de obeziteyle sağlam temellere dayalı bir mücadele verilmesine katkı sağlamaktadır.